İnsan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz. Özgürlüklerin önündeki bariyerlerin bir bir kaldırıldığı, darbelerin, antidemokratik süreçlerin hayat bulamadığı bir ülke, çalışma şartlarımızın iyi bir düzeyde olmasını ve aldığımız ücretin temel ihtiyaçlarımızı karşılamasını arzuluyoruz. Bunlar, her insanoğlunun en doğal hak ve istekleridir.
Aldığımız ücretin ihtiyaçlarımızı karşılaması; eşit işe eşit ücret verilmesi, ek derslerle ilgili sıkıntıların giderilmesi, hizmetli ve memurların ücretlerinin yaşanabilir bir seviyeye çıkarılması için toplu görüşmelerde olağanüstü gayret sarf ettik; Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde defalarca girişimlerde bulunduk. Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması, tedavi ve geçici görev yolluklarının ödenmesi, yönetici atama, öğretmen atama ve yer değiştirme işlemleri, hizmetli ve memurların sorunları ve mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik çalışmalarımız oldu. Çalışanların özlük, sosyal ve ekonomik haklarına ilişkin sorunlarının çözüm mücadelesini verdik. Birçok konuda çalışanların lehine sonuçlar aldık. Çözüme kavuşturulmayan öğretmen atama ve yer değiştirme, sözleşmeli personel çalıştırılması, yönetici ve öğretmenlerin ek ders ücretleri, görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin işlemler ile İLKSAN’ın feshi gibi birçok konuda üyelerimizin mağduriyetine sebebiyet veren düzenlemelerin iptali için davalar açtık.
Sadece Nisan ve Mayıs aylarında değil, yılın on iki ayı gözümüz kulağımız işyerlerinde, öğretmenler odasında, çalışma bürolarında ve hizmetlilerimizde oldu. Eruh’ta, Posof’ta, Karşıyaka’da haksızlığa uğrayan, mağdur olan, sıkıntı çeken eğitim çalışanlarının sıkıntılarına koştuk, sorunlarını çözdük.
Sendikal örgütlenmede ise, insanı merkeze alan yeni bir paradigma ortaya koyarak çalışmalarımızı yürüttük. Örgütlenme sürecinde zorluklara, sıkıntılara rağmen, bütün zor eşikleri başarılı bir şekilde aştık. Sendikal hareketin motor gücü olan sendikamız, örgütlenme sürecinde önemli bir vazife görmüş, eğitim hizmet kolunun en etkili sendikası olarak ağırlığını her zaman hissettirmiştir.
Genel Yönetim Kurulumuz, çalışanların sorunlarını yerinde tespit etmek, öneri ve görüşlerini almak üzere 81 ilde toplantılara katıldı; Şube ve İlçe Yönetim kurullarımız Eylül’den Mayıs’a kadar uzak yakın demeden işyeri ziyaretleri gerçekleştirdi. İşyeri temsilcilerimiz, çalışma arkadaşlarına Eğitim-Bir-Sen’in misyonunu, çalışmalarını, hedeflerini anlattılar.
Kimseye çamur atmadan, “Bize üye olmazsan sicilini bozarım, bizimkiler iktidara gelirse seni sürüm sürüm süründürürüm (…) sürgün ederim, ders programını bozarım, nöbet gününü ve yerini değiştiririm” demeden, eğitim çalışanlarının sorunlarını çözme gayretiyle, hoşgörü, saygı ve sevgiyle takdire şayan çalışmalar yürüttük.
2001 yılında kamu görevlileri sendikalarının örgütlenme ve çalışmalarına ilişkin yapılan yasal düzenlemeyle birlikte sendikaların üye sayıları bir gecede sıfırlandı. Dönemin iktidar rüzgarını arkasına alan yandaş sendikalarda hormonlu bir büyüme oldu. Alışkanlıkları ve yaşam tarzı müşterek olan 80 öncesi sloganlardan başka sermayesi olmayan iki sendika bir yıldan daha kısa bir sürede 150 bine yakın üye kaydettiler. İlginçtir ki, biri üye kaydederken, ‘bize üye olmazsan faşistler yetkili olacak’; diğeri, ‘solcular yetkili olacak’ diyordu. Böylece birbirlerini beslediler. Önce biri yetkili oldu, sonra diğeri…
Sendikamız ise eşit olmayan şartlarda, tehdit ve şantajlara rağmen, o yıl 18.028 üye yaptı. Antidemokratik süreçte en ağır bedeli ödeyerek onurluca, olumsuz süreci geride bırakarak, 2002 yılından sonra Türkiye’de demokratik manada normalleşme sürecinin başlaması, sendikal mücadelede eşit şartların oluşması ile sendikamız her yıl ilk yıldaki büyüme sayısına yakın bir büyüme trendine girdi; 2003’te 37 bin, 2004’te 58 bin, 2006’da 78 bin, 2007’de 96 bin, 2008’de 120 bin üyeye ulaştı. Sendikamız, bugün 137.464 üye ile Milli Eğitim Bakanlığı’nda yetkili sendikadır.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda yetkiyi almamızla birlikte, uzun süredir suyu bulandırmakla meşgul olanlar tekrar sahneye çıkarak, kafa karıştırmaya devam etmektedir.
Kurumda yetkinin ne olduğunu yasal düzenlemelere, Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşlerine bakmak yeterlidir.
Milli Eğitim’de yetkinin ehil ellere geçmesini eğitim çalışanları açısından önemsiyoruz. Bugüne kadar diğer sendikaların kazanım sağlayamadığı Kurum İdari Kurulu’na bundan böyle yetkili sendika olarak Eğitim-Bir-Sen katılacaktır. Böylece Kurum İdari Kurulu’nda yeni bir dönem başlayacaktır. Bu kurulda eğitim çalışanlarının ekonomik, özlük, mesleki ve sosyal haklarını toplu pazarlık konusu yaparak, kararlar alınmasını, alınan kararların yaşama geçilmesini sağlayacağız.
Hedefimize emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz. Sendikamız bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nda yetkili oldu, yarın inşallah genelde yetkili olacaktır. Yetkili olmasında olağanüstü gayret gösteren yönetici kadromuza ve tüm üyelerimize teşekkür ediyorum.
Genel yetki için bir daha bismillah!
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
Emek varsa başarı vardır
Mutfak yangın yeri
Sağımızdaki yalanın gerçeği örtme çabası
Bir vakıf insanı, sendikacı Mithat Sevin
Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkinin değişmeyen adresiyiz
Sendikacılığın hokkabazları
Umudu yeryüzüne aşılamak için daha fazla gayret
Kitabın, davanın, vefanın hakkını veren adam: Erol Battal
Ne rakipsiniz ne de refik
Devlet yalan söylemez!
Destanımıza yeni bir sayfa daha ekledik
Popüler kültürün kutsallarına kurban verilecek hayatlarımız yok
Her başlangıç yeni bir ruh, yeni bir heyecandır
Uluslararası sempozyumumuzun ardından
Sabır, dayanışma, direniş, kararlılık, alın teri...
İlimle yönetemeyen, zulümle yönetir
İyilik örgütlü gücümüzle kazanacak
Gelecek sizinle daha iyi olacak
Truva atı ya da beşinci kol faaliyetleri
Bir halk destanı: 15 Temmuz
Gelecek günler daha güzel olacak
Türkiye Buluşmamızda yapay sınırları aştık
Öze yeni bir yolculuk zamanı
Seçimimiz Kumpasları Bozmalı
Kararlı mücadeleyle güçlü Kazanımlar
Yüreğe Düşen Loğ Taşı
İLKSAN'da Zorunlu Üyelik Dayatmasına Nokta Koyduk
Destanlarımıza destan ekleyen lider kadrolara selam olsun
Yeniden Bismillah
Adım Adım Yükseköğretim Tazminatı Mücadelemiz
MEB'in 'I am Sorry' Deme Lüksü Yok
Y.U. Sendikacılığı
Yönetmelik Durdurulduğunda Atanmışlar Yürür mü?
Özgür Üniversite ve Örgütlenme
Kariyer Basamakları Bariyer Basamaklarına Döndü
Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği ve Yargı Kararları
MEB Hatasından Dönmelidir
MEB Mevsimsel Norm Güncellemesinden Vazgeçmelidir
Nerden Baksan Haksızlık Nerden Baksan Tutarsızlık!
MEB’e Acil Reçete
Üniversitelerde Özgürlük ve Özlük için Örgütlenme
Tahriklere Gelmeden Kararlı ve Sabırlı Olacağız
Yeni Bakan Avcı’nın Eğitimde Önceliği Ne Olmalı?
Öğretmenler; Ömer’in, Merhamet ve Adaletini Bekliyor
Resen Atamalarda da 40 Bin Defa Düşünüldü mü?
Yeni Yılda da İnşa Sürecinin Öncüsü Olacağız
Sorun Yaşayanda mı Yaşatanda mı?
Yeni Bir Medeniyetin İnşası ve Öğretmenin Değeri
Bu Kez Yanılmak İstiyoruz!
Toplu Sözleşme Süreci ve Üç Cephede Mücadele Etmek
Hükümet ‘Yunanistan’a Döneriz’ Edebiyatından Vazgeçmelidir
Kesintili Eğitim ve Manipülatif Yaklaşımlar
Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi Sınavına Girilmeli Mi?
Yolun Açık Olsun Yusuf Ziya Özcan Hoca
Ek Ödemede Eğitimcilerin Muadili Kim?
Köklü Değişim İçin Yeni KHK’lara İhtiyaç Var
Değişen Paradigma ve Hak Arama Kültürü
Son Toplu Görüşme’de Konfederasyonumuzun Kazanımları!
Usuls
Garip Bir Dava ve Sonrası…
Danıştay ve İsviçre’de Minareyi Yasaklayan Zihniyet!
18 Kasım Çarşamba Günü Meydanlardayız!
Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçimi
Öğretmenlerin Beklediği Yönetmelik
Bu Yanlış Uygulamayla Nereye Kadar!
Öğretmenim! Bu Bir İLKSAN Hikayesidir
Kadro Sözü Üzerinden Bir Yıl Geçti
Sürekli Değişen Kurallar Hukuki Güvenceyi Zedeliyor
ÖRGÜTLENMENİN ÖNEMİ
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN KUTSALLIĞI
GAZZE KANAYAN YARAMIZ..
HASSSAS COĞRAFYA
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ