GAZZE KANAYAN YARAMIZ..

Gazze'de 7 Ekim'den bu yana aralıksız devam eden siyonist israil’in katliamları dehşet boyutlarını da aşmış durumda. Saldırılarda katledilen Gazzeli kardeşlerimizin sayısı 35 000'e, yaralı kardeşlerimizin sayısı da 75.000’e dayanmış durumda.
 
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Gazze'de ramazan ayında acilen ateşkes sağlanması talep edilen karar tasarısının kabul edilmesinin ardından her gece bombalarla ateşkes ihtimalinin yok edildiği, Gazzeli çocukların kabusun sona ermesi için şehit olmayı umduğu korkunç trajedi devam etmektedir.
Hayat kurtaran yardımların engellendiği, yardım için geçiş noktalarının kapalı tutulduğu, kıtlıktan ölümlerin artmaya başladığı, kıyımların yaşandığı, haysiyetsizliğin zirve yaptığı bir tablonun karşısındayız.
Birleşmiş Milletler, uluslararası yardım kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları şimdiye kadar Gazze'ye çok sınırlı ölçüde insani yardım sağlayabildi. 
Bu yardımlar bölgede açlığın, yetersiz beslenmenin ve hastalıkların yol açtığı ölümcül kısır döngüyü kırmak için yeterli olmuyor. Bölgede  gıda, temiz su ve tıbbi yardım ihtiyacı had safhada. 
Gazze'ye gelen kamyonların çok aşamalı güvenlik süreçlerine tabi tutulması, insani yardımların bölgeye ulaştırılmasını güçleştiriyor. Gazze’deki insanlar, yiyecek dolu kamyonlardan sadece birkaç kilometre uzakta, açlıktan ölmeye mahkum edilmiştir
Gazze’de israil nefretinin hüküm sürdüğü büyük bir vahşet var.
Dünyanın tüm ahlaksız çevreleri, tüm kurum, kurul ve bildirileri ile iğrenç bir soykırımı sessiz bir tutum içinde onaylıyor.
Ne Müslümanı müslüman, ne Hristiyanı Hristiyan. Bir tek yahudisi yahudi.
 
Bizim için şer görünen nice olayın içinde  büyük hayırlar olduğunu Rabbimiz haber vermektedir.
 
Aksa tufanı operasyonunu ve direniş hareketlerinin izzet dolu mücadelesini selamlıyoruz..
Direnişin aziz evlatlarının mücahedesini canı gönülden kutluyoruz.
Şehadetlerini tebrik ediyoruz.
Şükürler olsun ki Gazze’de Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir hükmü tezahür ediyor.
 
Biz müslümanlara yakışan inancımızın bizlere emrettiği tavrı kuşanmaktır.
Mücahidlerle her türlü imkan ve duamızla beraber olmaktır.
Birey olarak, toplum olarak, ülke olarak izzetli bir duruşu seçmektir..
İnsanlığını yitirmemiş yeryüzünün tüm özgür ruhlu insanlarına yakışan mazlum Filistin halkının yanında yer almaktır.

Gazze halkına yönelik yaşanan acıyı ve soykırımı durdurmak için genelde tüm devletlere özelde kendi ülkemize düşen sorumluluğun payını atılması gereken şu adımlarla özetleyebiliriz..
* Siyonistlerle her türlü ticari ilişki sona erdirilmelidir.
* Siyonist barbar rejim israil ile ticari ilişki tevile değil terke muhtaçtır.
Zira kardeşlerimizi soykırıma tabi tutanlarla yakıt, gıda, demir çelik ve sair malzemelerinin teminini karşılayan bir ticaretin izahı da iflahı da olmaz
* Refah'tan karayoluyla düzenli yardım girişleri sağlanmalıdır.
Bölge ülkelerinin içinde olduğu Uluslararası bir yapının teşekkülünde  Denizden ve havadan düzenli yardım koridorları oluşturulmalıdır.
* Hamas Gazze’nin ve aslında Özgür filistin ruhunun tek ve gerçek temsilcisidir. Hamas ve direniş güçlerini tasfiye edecek, denklemin dışında bırakacak siyonist tezler şartsız olarak reddedilmelidir.
* Boykotun bir ibadet olduğu biliciyle hareket edilmeli, boykot gündemi hayatın bütün ünitelerine hassasiyetle taşınmalıdır.
* Alanlar boş bırakılmadan eylem sahaları ve başlıkları çeşitlendirilerek direnişe destek devam ettirilmelidir.
Başkenti Kudüs olan özgür Filistin topraklarında tüm Filistin halkının huzur içinde yapacağı günlere kavuşması temennisiyle..